Anasayfa
Her zaman söylendiği gibi gençlik, bir toplumun ümidi ve yarınlarıdır. Onların inançlı, faziletli, sağlıklı, mutlu ve geleceklerinden umutlu olmaları yarınlarımız için çok önemlidir.
Bir anne baba için çocuğu en değerli varlıktır. Bu değerli varlığı en güzel şekilde yetiştirmek anne ve babanın öncelikli görev ve sorumluluklarından biridir. Sevgili peygamberimiz (s.a.v) “Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir miras bırakamaz”[1] buyurarak çocuk terbiyesinin önemini vurgulamıştır.
Gençlerimize her türlü olumsuzluklardan uzak ve tehlikelerden arındırılmış bir ortam hazırlamak, bir milletin en temel görevlerindendir. Aileler ve millet olarak neslimizi her çeşit zararlı alışkanlıklara karşı korumalı, onlara dürüstlük, saygı, sevgi, barış, kardeşlik gibi insani değerleri kazandıran bir eğitim vermeliyiz. Yarının büyükleri olan gençlerimizin bedeni ve ruhi açıdan sağlıklı yetişmeleri için maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız. Bu tür ihtiyaçları karşılanmayan ve zararlı akımlardan korunamayan gençlerimiz ne yazık ki hepimizi dehşete düşüren seri cinayetlere ve yüz kızartıcı davranışlara bile sürüklenebilmektedir.
Değerli Kardeşlerim!
Gençlerimiz Rabbimizin bizlere birer lütfu ve emanetidir. Bu emanete en iyi şekilde sahip çıkmalı, onlara İslâmî ve ahlâkî değerlerimizi öğretmeliyiz. Gençliğimizi güzel bir şekilde yetiştirmek istiyorsak, sadece sözlü ikazlar, öğütlerle yetinmeyip, ayrıca güzel örnek olmalıyız. Çünkü evlat üzerinde, anne babanın sözlerinden çok, davranışları etkili olmaktadır.
Gençlerimizi bâtıl ve sapkın inançlardan; sigara, alkol, kumar, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan korumalıyız. İnsanları bu kötülüklere bulaştıran sebeplerin başında olumsuz çevre ve kötü arkadaş gelmektedir. Anne ve babaların evlatlarını bu türlü zararlılardan korumaları dinî ve insanî vecibelerindendir.
Aziz Müminler!
Gençlik zor ve sancılı bir dönemdir. Bu dönemde gençlerimizde bazı olumsuzlukların görülmesi halinde onlara sabır ve şefkatle yaklaşmalıyız. Biz evlatlarımızla ne kadar yakından ilgilenir, sorunlarına çözüm bulur ve her türlü zararlı etkilerden korursak; geleceğimizden de o oranda emin oluruz. Çünkü gençlik, yüce Allah’ın insanlara bahşettiği ömür nimetinin, çok iyi değerlendirilmesi gereken önemli dönemidir ve bulunmaz bir fırsattır. Her nimetten olduğu gibi bundan da hesaba çekileceğiz.[2]
Değerli Gençler!
Gençliğin geçici bir dönem olduğunu unutmayalım. Bu zinde dönemi en iyi şekilde değerlendirelim. Devamlı olarak önümüze, ulaşmak istediğimiz iyi bir hedef koyalım. Harama helale dikkat edip hakka hukuka riayet edelim. Şeytanın ve nefsimizin kötü isteklerine boyun eğmeden, bu kıymetli dönemimizi Allah’a güzel bir kul, çevremize ve insanlığa faydalı bir birey olarak geçirmeye gayret edelim. Zira Peygamber Efendimiz; gençliğini Allah’a kulluk yolunda geçirenlerin mahşerde arşın gölgesinde gölgeleneceklerini müjdelemektedir.[3]
Hutbemizi bir hadisi şerifle bitirelim. “Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin. Ölümden önce hayatın, hastalıktan önce sağlığın, meşguliyetten önce boş zamanın, fakirlikten önce zenginliğin, ihtiyarlıktan önce gençliğin kıymetini bilin.
Bir anne baba için çocuğu en değerli varlıktır. Bu değerli varlığı en güzel şekilde yetiştirmek anne ve babanın öncelikli görev ve sorumluluklarından biridir. Sevgili peygamberimiz (s.a.v) “Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir miras bırakamaz”[1] buyurarak çocuk terbiyesinin önemini vurgulamıştır.
Gençlerimize her türlü olumsuzluklardan uzak ve tehlikelerden arındırılmış bir ortam hazırlamak, bir milletin en temel görevlerindendir. Aileler ve millet olarak neslimizi her çeşit zararlı alışkanlıklara karşı korumalı, onlara dürüstlük, saygı, sevgi, barış, kardeşlik gibi insani değerleri kazandıran bir eğitim vermeliyiz. Yarının büyükleri olan gençlerimizin bedeni ve ruhi açıdan sağlıklı yetişmeleri için maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız. Bu tür ihtiyaçları karşılanmayan ve zararlı akımlardan korunamayan gençlerimiz ne yazık ki hepimizi dehşete düşüren seri cinayetlere ve yüz kızartıcı davranışlara bile sürüklenebilmektedir.
Değerli Kardeşlerim!
Gençlerimiz Rabbimizin bizlere birer lütfu ve emanetidir. Bu emanete en iyi şekilde sahip çıkmalı, onlara İslâmî ve ahlâkî değerlerimizi öğretmeliyiz. Gençliğimizi güzel bir şekilde yetiştirmek istiyorsak, sadece sözlü ikazlar, öğütlerle yetinmeyip, ayrıca güzel örnek olmalıyız. Çünkü evlat üzerinde, anne babanın sözlerinden çok, davranışları etkili olmaktadır.
Gençlerimizi bâtıl ve sapkın inançlardan; sigara, alkol, kumar, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan korumalıyız. İnsanları bu kötülüklere bulaştıran sebeplerin başında olumsuz çevre ve kötü arkadaş gelmektedir. Anne ve babaların evlatlarını bu türlü zararlılardan korumaları dinî ve insanî vecibelerindendir.
Aziz Müminler!
Gençlik zor ve sancılı bir dönemdir. Bu dönemde gençlerimizde bazı olumsuzlukların görülmesi halinde onlara sabır ve şefkatle yaklaşmalıyız. Biz evlatlarımızla ne kadar yakından ilgilenir, sorunlarına çözüm bulur ve her türlü zararlı etkilerden korursak; geleceğimizden de o oranda emin oluruz. Çünkü gençlik, yüce Allah’ın insanlara bahşettiği ömür nimetinin, çok iyi değerlendirilmesi gereken önemli dönemidir ve bulunmaz bir fırsattır. Her nimetten olduğu gibi bundan da hesaba çekileceğiz.[2]
Değerli Gençler!
Gençliğin geçici bir dönem olduğunu unutmayalım. Bu zinde dönemi en iyi şekilde değerlendirelim. Devamlı olarak önümüze, ulaşmak istediğimiz iyi bir hedef koyalım. Harama helale dikkat edip hakka hukuka riayet edelim. Şeytanın ve nefsimizin kötü isteklerine boyun eğmeden, bu kıymetli dönemimizi Allah’a güzel bir kul, çevremize ve insanlığa faydalı bir birey olarak geçirmeye gayret edelim. Zira Peygamber Efendimiz; gençliğini Allah’a kulluk yolunda geçirenlerin mahşerde arşın gölgesinde gölgeleneceklerini müjdelemektedir.[3]
Hutbemizi bir hadisi şerifle bitirelim. “Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin. Ölümden önce hayatın, hastalıktan önce sağlığın, meşguliyetten önce boş zamanın, fakirlikten önce zenginliğin, ihtiyarlıktan önce gençliğin kıymetini bilin.
