''Bir mütefekkir yolda giderken,iki gencin kavga ettiğini gördü.Biri ötekine edep dışı sözler söylüyor,öteki ise durmadan lahavle çekıyordu.
....Mütefekkir,susanın yanına yaklaştı,sabrını bitmek üzere olduğunu gördü.Aynı edep dışı sözlerle karşılık vereceğini hissedince şöyle ikazda bulundu;
-Sakın aynı sözlerle cevap verme.
Genc itiraz etti.
-O bana bunları sarfetti.
Mütefekkir hatırlattı;
-Yol kenarında bir köpek sana havlarsa,senin de durup ona havlanman mı gerekir?
Hikmet alimleri derlerki:
-Edeb ve nezaket dışı sözler sarf etmek havlanmak gibidir.Ona aynı sözlerle karşılık vermek ise havlama ile mukabele etmektir.''
....Mütefekkir,susanın yanına yaklaştı,sabrını bitmek üzere olduğunu gördü.Aynı edep dışı sözlerle karşılık vereceğini hissedince şöyle ikazda bulundu;
-Sakın aynı sözlerle cevap verme.
Genc itiraz etti.
-O bana bunları sarfetti.
Mütefekkir hatırlattı;
-Yol kenarında bir köpek sana havlarsa,senin de durup ona havlanman mı gerekir?
Hikmet alimleri derlerki:
-Edeb ve nezaket dışı sözler sarf etmek havlanmak gibidir.Ona aynı sözlerle karşılık vermek ise havlama ile mukabele etmektir.''