YESRİP


Join the forum, it's quick and easy

YESRİP
YESRİP
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

YESRİP ×÷)(»๑۩۞۩๑: ﷲ ×÷·.·´¯`·)» doğru yerdesiniz kardeşliğin buluştuğu mekan «(·´¯`·.·÷× ﷲ :: ๑۩۞۩๑«)(÷×


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Tefsir çeşitleri

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Tefsir çeşitleri Empty Tefsir çeşitleri Ptsi Ara. 22, 2008 7:11 pm

e.ubey

e.ubey
{{{~Yönetici~}}}
{{{~Yönetici~}}}

Alimler arasında çoğunlukla yerleşen anlamıyla tefsir, konusu Kur’an ayetleri olan ve onları Allah’ın muradına uygun bir biçimde anlatma ve hüküm çıkarma gayesi güden ilmin adıdır

Allah Tealanın kullarına ahkam ve şeriatını açıklamak için indirdiği hidayet rehberini anlamaya gayret etmek Müslümanların en büyük vazifelerindendir Kur’an tefsirinden maksat, insanlara dünya ve ahiret hayatlarında saadet yollarını göstermektir Müfessirler Kur’an’ın çeşitli yönlerini ele alarak tefsirler yapmışlar neticede tefsirde çeşitli yönler meydana gelmiştir Bazıları Kur’an’ın diğer sözlere nispetle üstünlüğünü ispat edebilmek için belağatına (edebi sanatlarına) ve üslubuna, bazıları da kıssalara, şer’i hükümlere vb dikkat çekmişler; ihtisas sahibi oldukları alanlarda tefsirlerine bolca yer vermişlerdir

Tefsir, çeşitli yönlerden ve müfessirlerin durum ve tutumlarına göre çeşitli kısımlara ayrılabilir

Mesela İbn-i Abbas’tan(ra) rivayet edildiğine göre o tefsiri dörde ayırmaktadır:
1-Kimsenin bilmekten müstağni olmadığı (herkesin bilebileceği)tefsir
2-Arap dilini bilmekle mümkün olan tefsir
3-İlimde uzmanlık sahibi olanların bileceği tefsir
4-Allah’tan başka kimsenin bilmesine imkan olmayan tefsir
Genel olarak tefsirler iki kısma ayrılır Şimdi bu iki kısım tefsir üzerinde duralım:

1-RİVAYET TEFSİRİ:
Buna me’sur ve nakli tefsir de denilir Yani ayetlerin yine Kur’an’daki ayetlerle, Hz Peygamberin ve sahabenin sözleriyle açıklanmasıdır Bu tür tefsir başlangıçta rivayetle başlamış HzPeygamber’den sahabeye onlardan da tabiine intikal etmiştir Daha sonra rivayetler toplanmış tefsirler meydana getirilmiştir

Hz Peygamber (sav)’den veya sahabeden nakledilen tefsir rivayetleri fevkalade usul ve kaidelerle zaptedilmiştir Bu durum hem rivayet edilen bilgi ve belge hem de rivayet edenlerle alakalıdır Hafızada olan malumat satırlara dökülmüş bu sırada birtakım kaidelere uyulmuştur

Rivayet tefsirinde sahabe sözleri ve bir görüşe göre tabiin sözleri de geçerli olduğundan zaman zaman birtakım sorunlar ortaya çıkmıştır Zira böylece her söz sahabeye ve tabiine atfedilerek hile ve desise ile halkın arasında yayılabilirdi Uydurma haberler, İsrailiyat ve isnatları hazfederek hadisin güvenilir olup olmadığını anlaşılmaz kılarak bu amaca ulaşılabilirdi ve kısmen bunda da başarılı olundu Bu nedenle rivayet tefsirlerindeki nakilleri titizlikle incelemeli, araştırmalarda temkinli olunmalıdır

Bazı önemli rivayet tefsirleri:

İbn-i Cerir et-Taberi(310/922)’nin Camiu’l-Beyan an Tefsiri’l-Kur’an
Ebu’l-Leys Semerkandi’nin Tefsiru Ebi’l-Leys
el-Vahidi’nin el-Veciz fi Tefsiri’l-Kur’ani’l-Azim
el-Beğavi’nin Mealimu’t-Tenzil
İbn-i Kesir’in Tefsiru’l-Kur’ani’l-Azim

2-DİRAYET TEFSİRİ:
Buna rey ve makul tefsir de denilir Sadece rivayetle yetinmeyip dil, edebiyat, din ve çeşitli bilgilere dayanılarak yapılan tefsirlerdir

Başlangıçta Araplar kendi aralarında dillerine hakim idiler Ne zaman ki sınırlar genişledi, yabancı milletler ve onların kültürleri ile tanıştılar, artık dillerini koruyamaz hale geldiler Lisanı korumak için birtakım kaidelere ihtiyaç duyuluyordu Zamanla İslam toprakları genişledikçe, muhtelif fenler ve felsefi fikirler ilerledikçe ve çeşitli mezhepler ortaya çıktıkça tefsirlerde de bu hususlara dair bilgiler verilmesi zaruri hale geldi Böylece dirayet tefsiri de gelişme imkanı bulmuş oldu

Dirayet tefsirinin caiz olup olmadığı hususunda münakaşalar yapılmış bu tefsiri tasvip edenler olduğu gibi tasvip etmeyenler de olmuştur

"Caiz değildir" diyenler bu türden tefsiri, "bilmeden Allah’a bir şeyler isnat etmek" olarak görmüşler, "Caizdir" diyenler de, "Bunlar hiç Kur’an’ı düşünmezler mi, yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?" (47/24) "Yemin olsun bu Kur’an’ı düşünmek, öğüt almak için kolaylaştırdık; fakat düşünen var mı?" (54/17) gibi ayetleri delil olarak göstermişlerdir

Dirayet tefsirini iki kısma ayırmak mümkündür:
a-Caiz olmayan (mezmum) tefsir
b-Caiz olan (memduh) tefsir

Caiz olmayan, Kur’an’ın referanslarına başvurmadan kendi indi (sığ) görüşlerinden yola çıkarak tefsir etmeye çalışmaktır Caiz olan tefsir de önce ayeti ayetle tefsir etmeye çalışmışlar, sonra sünnetten sonra sahabe sözlerinden araştırmışlar, onda da bulamamışlarsa dil kurallarına göre yorumlamaya çalışmışlardır(tabi ki burada ehliyet ve liyakat esastır)

BAZI ÖNEMLİ DİRAYET TEFSİRLERİ

1-Fahreddin Razi: Mefatihu’l-Gayb (Tefsiru Kebir)
2-Kadı Beydavi : Envarü’t-Tenzil ve Esrarü’t-Tefsir
3-Nesefi : Medarikü’t-Tenzil ve Hakaiku’t-Te’vil
4-Alusi : Ruhu’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kur’ani’l-Azim
Hemen her müfessir kendi alanları ve mezhepleri (görüşleri) etrafında eserlerine ağırlık vermişlerdir Zemahşeri Mu’tezili görüşleriyle tanınır Şevkani Şia’nın Zeydiyye kolundandır Sülemi tasavvufçuların ilke ve metotlarına göre yazar Cessas fıkhi meselelerin yoğun olduğu eserler vermiştir

Hakan Erdem

http://yesrip.yetkinforum.com

2Tefsir çeşitleri Empty Geri: Tefsir çeşitleri Ptsi Ara. 22, 2008 7:12 pm

e.ubey

e.ubey
{{{~Yönetici~}}}
{{{~Yönetici~}}}

Konunun devamı_


SAİD HAVVA (1935-1989): EL-ESAS Fİ’T-TEFSİR
Müellif, tefsirinin başlangıcını hapiste ele alır Yanında bulunan İbn-i Kesir tefsiriyle Nesefi tefsirinden faydalanır Gerekli yerlerinden iktibaslarda bulunur Bu iki tefsirde bulunan değerli bilgileri özetleyerek aktarır Tefsirinin hedefleri ile bağdaşmayan noktaları ise bir kenara bırakarak zikretmez

Müellif şöyle der: "Tefsirimi okuyan bir kimse –okuyucuyu usandıracak bilgilerin dışında kalan kısımlarıyla – İbn-i Kesir tefsirindeki bilgileri elde etmiş olduğundan emin olabilir Nesefi tefsirinde bulunan pek çok tahkik (araştırma) ve faydalı hususlar da buna eklenmiştir Yaptığım nakillerin kime ait olduğunu zikrettim Tefsirim için İbn-i Kesir ve Nesefi tefsirinin özetidir, demek haksızlık olur Çünkü bu iki tefsirin özünü aktarmakla beraber bu ikisinin hedef almadığı birçok meseleleri ele aldım"

Müellif devamla şöyle der: " Her şeyin çokça sorgulandığı çağımızda pek çok kişi Kur’an-ı Kerim’in ayetleri ve sureleri arasındaki ilişkiyi, Kur’an surelerinin sıralanışındaki sırrı sorup durmaktadır İşte bu soruları yeterince cevapladım

Çağımızda Kur’an hakkında kuşkular, Kur’an’a itirazlar, Kur’an’a dayalı sosyal, siyasi ve iktisadi bir hayatın kurulmasının mümkün olup olmayacağı ile ilgili şüphe ve itirazlar artmış bulunuyor, bunları açıkladım

İhtisas sahiplerini ilgilendiren münakaşalar teferruat sayılacak meselelere girmeden, sokmayacak şekilde özlü açıklamalarda bulundum Kur’an’ın anlaşılmasında doğrudan ilişkisi bulunmayan hiçbir bilgiyi aktarmadım

Müslümanlar arasında mezhebi ya da itikadi farklılıklardan ve gerekli açıklamalardan yeri geldikçe bahsedip, bilgilendirmeye çalıştım

Bu eser Kur’an’ın birliği noktasında çok önemli bir çalışmadır Şöyle ki: Küçüklüğümden beri Bakara suresi ile sonra gelen yedi surenin bağlantısını fark ettim Bu surelerin belirli bir düzenle peş peşe sıralandıklarını, bu sıralanışın Bakara suresindeki anlamların sıralanışı olduğunu gördüm Ayrıca her bir surenin Bakara suresinde bir ekseninin olduğunu gördüm

Okuyucu, tefsiri okuduğunda ayet ve sureler arasındaki ilişkinin hiç kimsenin hatırına gelmeyecek kadar hayret verici örneklerini görecektir

Ayrıca Mekki Kur’an ile Medeni Kur’an arasında farklılık bulunduğuna dair şüphenin çürütülmesi ve bazı surelerin başlangıç harfleri hakkında hikmetleri zikrettim

Eski kaynakları tarayıp nakillerde bulundum Eleştirilecek yerlerine temas ettim Anlatımda basit ve sade üsluba dikkat ettim Ancak ilim adamlarının üslup ve terimlerini de korumaya çalıştım

Müslüman’ı Kur’an’a bağlamaya ve içinde bulunduğu vakıa konusunda aydınlatmaya gayret ettim

Müslüman cemaatin kimliğini ve buna kimin yakın kimin uzak olduğunu, sonraki çağlarda bunun nasıl karışıp bulandığını, reddedilmesi ve kabul edilmesi gereken ihtilafların neler olduğunu, bunların olumlu ya da olumsuz sonuçlarını açıklamaya çalıştım

Bu tefsirin bir özelliği de onun aynı anda ilim, davet, terbiye ve cihat kitabı olmasıdır Bu tefsir bütün bu bahislerde Müslümanların gözünü açabilecek bir kitaptır

Tefsirde bizi zorlayan ayetler söz konusu olunca zorlama tefsir yapma yoluna gitmedim Açıklamaları yaparken önce umumi bir mana daha sonra harfi bir mana vererek arkasından tamamlayıcı bilgiler, daha sonra da bazı bölüm başlıkları ekleyerek sunuşu tamamlamış oldum"

MUHAMMED HAMDİ YAZIR (1877-1942) : HAK DİNİ KUR’AN DİLİ
Müellif 1877 yılında Antakya’nın Elmalı kazasında doğmuş, 1942 yılında İstanbul Erenköy’de vefat etmiştir

Bu tefsir Diyanet İşleri Reisliği tarafından müellife yazdırılmış ve 1936 yılında bastırılmıştır
Eseri tamamlamaya ömrü yetmeyebilir, yarım kalır korkusuyla birçok surede inceliklere dalmadan kısaca tefsir edip geçmiştir Ancak gerekli gördüğü yerleri uzun uzadıya açıklamış ve çok yönlü ilmi ispatlara yer vermiştir Eserin çeşitli İslami ilimler, hatta modern ilimler ve fikirler açısından büyük bir bilgi hazinesi olduğu inkar edilemez bir gerçektir

Müellif tefsirinin mukaddimesinde tercüme ve meal kelimelerinin anlamları üzerinde durmuş, Kur’an tercümesinin yapılamayacağını, ancak meal yapılabileceğini belirtmiş ve şöyle demiştir: "Kendi dilinde bile taklidini yapmak ve benzerini yazmak mümkün olmayan Kur’an’ın nazım ve üslubunu diğer bir dilde taklit etmek ve benzerini ortaya koymak elbette ki mümkün olmaz Mümkün olmayınca da aynen tercüme edilemeyeceği gibi benzetmek suretiyle hiç tercüme edilemez Çünkü benzetme yapılamamakla beraber ilmi değeri değiştirilmiş, bozulmuş ve Kur’an’da olmayan şeyler Kur’an’a katılmış olur"

Mukaddimesinde ayrıca tefsir ve te’vil kelimeleri üzerinde durmuştur Yine Kur’an’ın en meşhur isimleri olan Kur’an, Kitab, Furkan, Hüda ve Zikir isimlerini kısaca tanıtmıştır

Ayrıca sure, ayet, mushaf, Kur’an’ın faziletleri gibi bölümler de yer almıştır mukaddimesinde

Son olarak mukaddimesinin hemen başındaki hamdele ve salvelenin de kafiyeli ve veciz bir biçimde olduğunu belirtelim

Eser, 1930’lu yılların diliyle kaleme alınmış ve o zamana göre dahi ağır gelmiştir Dolayısıyla şu anda bırakın normal insanları, ilahiyat talebeleri dahi anlayamaz halde idi Eser Azim Dağıtım tarafından bir heyet halinde günümüz Türkçesine sadeleştirilerek basılmıştır
Tefsiri yazarken göz önünde bulundurduğu hususlar kısaca şöyledir:
1 Ayet-i kerimeler arasındaki münasebet
2 Nüzul sebepleri
3 Kıraat- ı aşereyi geçmemesi
4 Lüzumuna göre kelimeler ve terkiplerin dil açısından açıklamalarını yapmak
5 İnanç açısından Ehli Sünnete ve amel bakımından Hanefi mezhebine riayet ederek, ayetlerin ihtiva ettiği, dini, şer’i, hukuki, sosyal ve ahlaki hükümleri açıklamak, özellikle tevhit, ahireti hatırlatma ve öğütlerle ilgili ayetlerin mümkün mertebe uzunca anlatılması
6 Müsteşriklerin birtakım saldırılarına cevapların bulunması

MUHAMMED ALİ ES-SABUNİ (1930- ) : SAFVETÜ’T-TEFASİR
Muhammed Ali, Şeyh Muhammed Cemil’in oğlu olup 1930 yılında Halep’te dünyaya geldi Suriye vilayetlerinden biri olan Halep, ilim ve alimleriyle meşhur bir şehirdir Sabuni ilim ehli olarak tanınan bir ailedendir Müellif, Osmanlılar döneminde de aynı adla anılan Hüsreviyye İlahiyyat Lisesinde dini ve modern ilimleri okudu Kendisi karma bir kültüre sahip olup dini ve pozitif ilimleri bu kültür içerisinde birleştirmiştir Ezher Üniversitesini 1952 yılında yüksek derece ile tamamlamış sonra konu ihtisası ve hakimlik üzerine master yaparak 1954 yılında mezun olmuştur 1962 yılında Kur’an ilimleri tefsir ve hadis dersleri profesörü olarak Hicaz’a gitti Burada 25 sene öğretim üyeliğinde bulundu, birçok eğitici öğretici yetiştirdi Halen Mekke-i Mükerreme Ümmü’l-Kura Üniversitesi’nde çalışmalarına devam etmektedir Müellifin Kur’an ilimleri, tefsir ve hadis alanında 25’ten fazla eseri bulunmaktadır

Günümüz insanının çok geniş tefsirleri okumak için zaman bulamayacağını göz önünde tutan değerli tefsirci üstat Muhammed Ali es-Sabuni, Vahidi’nin Esbab-ı Nüzul’u ile Taberi, Keşşaf, Zadü’l-Mesir, Razi, Kurtubi, Beydavi, İbn Kesir, el-Bahrü’l-Muhit, et-Teshil, Celaleyn, Ebussuud, Alusi ve Kasımi gibi geniş ve güvenilir tefsirlerin özünü alarak çağa hitap edecek ve gençliğin ihtiyacına cevap verecek bir tefsir meydana getirmiş ve bu esere "Tefsirlerin Özü"anlamına gelen "Safvetü’t-Tefasir" adını vermiştir Eser okunduğunda görülecektir ki, Sabuni, gerçekten başlıca güvenilir tefsirleri taramış ve bunlardan özümlediği Kur’ani bilgilerden yeni ve özet bir tefsir meydana getirmiştir Bu tefsirde açık bir üslup, kolay ve modern bir metotla akli ve nakli tefsiri birleştirmiştir Böylece okuyucu, önünde her iki tür tefsiri de görmekte ve her ikisinin en iyi yönlerinden faydalanabilmektedir Sabuni, tefsirini yazarken şu yolu takip etmiştir:
1 Sureyi takdim Burada, sure hakkında özet bilgi verilmekte ve surenin esas hedef ve maksatları açıklanmaktadır
2 Ayetler arasındaki münasebet Burada konu bütünlüğü içerisinde belirli bir miktarda ele alınan ayetlerin, önceki ayetlerle münasebeti açıklanmaktadır
3 Kelimelerin izahı Burada, tefsir edilecek bölümde geçip açıklanması gereken kelimelerin aslı ve türetilişleri hakkında bilgi verilmekte ve yer yer, Arap edebiyatından şahitler getirilerek, manaları açıklanmaktadır
4 Nüzul sebebi Burada iniş sebebi bilinen ayetlerin nüzul sebepleri açıklanmakta ve bunlarla ilgili rivayetler nakledilmektedir
5 Ayetlerin tefsiri Burada bir bütün olarak ele alınan ayetler cümle cümle, bazen de kelime kelime açıklanmaktadır
6 Edebi sanatlar Burada tefsiri yapılmış olan ayetlerin kapsadığı teşbih, mecaz, istiare ve diğer edebi sanatlar kısaca izah edilmekte ve değerlendirilmektedir
7 Faydalı bilgiler Burada ayetlerin tefsiri ile ilgili bazı ek bilgiler verilmektedir
8 Bir nükte Burada da dikkat çekici enteresan bilgiler verilmektedir
9 Bir uyarı Yanlış anlaşılma ihtimali olan yerlerde okuyucuyu uyarmak maksadıyla bazı bilgiler verilmektedir
10 Yer yer toplumsal meselelerle ilgili geniş bilgiler verilmektedir

Sabuni, bu kıymetli eserini kolay bir ibare ve akıcı bir üslupla okuyucuya sunmayı başarmıştır Bu nedenle tefsiri gerek Arap ülkelerinde, gerekse ülkemizde rağbet görmüş ve tutunmuştur Ülkemizde, Pakistan, Hindistan, Endonezya gibi ülkelerde ders kitabı olarak okutulmaktadır

http://yesrip.yetkinforum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz